loading.gif
mobile-banner-bg

İL BAŞKANIMIZ KABAKTEPE, TİYATROCULARLA BULUŞTU

...
14 Eylül 2021 - Salı

İl Başkanımız Osman Nuri Kabaktepe, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle Taksim’de düzenlenen programa katıldı.

İl Başkanımız Osman Nuri Kabaktepe, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle Taksim’de düzenlenen programa katıldı. Tiyatrocularla buluşan Kabaktepe, “Medeni bir toplumun en önemli ölçütlerinden biri, hiç şüphe yok ki tiyatroyla kurduğu ilişki biçimidir. Tiyatro kendine mahsus özellikleriyle seçkin bir sanat dalıdır. Tiyatro’nun olmazsa olmaz şartı seyircidir. Bu nedenle, yaşadıkları şehir Kültür ve Sanat Başkenti olan sevgili İstanbulluları, tiyatro sanatına daha çok ilgi göstermeye davet ediyorum.” dedi.

rn

İl Başkanımız Osman Nuri Kabaktepe, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle Taksim’de düzenlenen programa katıldı. Programa; Çevre, Şehir ve Kültür İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcımız Cahit Altunay, Komisyon Üyeleri ve çok sayıda tiyatrocu katıldı. Tiyatrocularla yakından ilgilenen Kabaktepe, sanatçıların görüş, öneri ve temennilerini dinledi. Dile getirilen sorun ve taleplerle yakından ilgileneceğini ifade etti. Programın sonunda katılımcılara, İsmail Hakkı Dümbüllü adına Darphane tarafından bastırılan Hatıra Parası takdim edildi.

rn

27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle kutlama mesajı yayınlayan Kabaktepe, şu ifadeler yer verdi;

rn

KABAKTEPE: “TİYATRO, EN KÖKLÜ SANAT DALI”

rn

“Bilindiği gibi tiyatro, date insanlık kadar eski olan, insanı insana yine insanla anlatan en büyük ve en köklü sanat dallarındandır. Bu anlamda dünyada henüz birçok sanat dalı yokken, tiyatro vardı demek yanlış olmaz. Zaten antik tiyatro kavramı, bu sanatın ne kadar kadim bir geçmişe sahip olduğunun en güzel kanıtıdır. Gerçekten de dünyanın tarih itibarıyla en eski kentlerinde bile mutlaka tiyatroya dair bir mekana ya da ize rastlarsınız. Medeni bir toplumun en önemli ölçütlerinden biri, hiç şüphe yok ki tiyatroyla kurduğu ilişki biçimidir. Tiyatro kendine mahsus özellikleriyle seçkin bir sanat dalıdır. Tiyatronun en belirgin yanlarından biri canlılığıdır. Bir sinema filmini, bir belgeseli veya kayıt altına alınmış herhangi bir gösteriyi istediğiniz kadar izlersiniz ve her seferinde de izlediğiniz aynı görseldir. Oysa bir tiyatro oyunu her izlediğinizde yenidir; farklı bir performans, başka bir renk, değişik bir tattır. Çünkü ya dekor, ya ışık, ya oyuncuların farklılığı ya da oyuncuların performansı, kısacası mutlaka bir şey bir önceki oyunda olduğundan farklıdır. Bu da tiyatroyu birçok sanat dalından ayıran alamet-i farikalardan biridir.”

rn

KABAKTEPE: “İŞ BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMEK İSTİYORUZ”

rn

“Tiyatro’nun olmazsa olmaz şartı seyircidir. Hatta seyirci tiyatronun belki de yegane gerekliliğidir. Örneğin, bir oyunu sergilemek için elinizde metin olması şart değildir, doğaçlama oynarsınız. Bildiğimiz anlamda bir sahne olmayabilir, herhangi bir alanı ya da bir masanın üzerini bile sahne yapabilirsiniz. Birçok oyuncuyu gölgelerle veya simgelerle canlandırabilirsiniz. Oyuncu sayısı da o kadar şart değil. Ama eğer seyreden birileri yoksa, yani seyirci yoksa tiyatro yok demektir. Bu nedenle, yaşadıkları şehir kültür ve sanat başkenti olan sevgili İstanbulluları, tiyatro sanatına daha çok ilgi göstermeye davet ediyorum. Ülkemizdeki tiyatrocuların özellikle de virüs salgını nedeniyle zor bir süreçten geçtiğini biliyoruz. Bu zorlukları aşmak için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz ve göstermeye de devam edeceğiz. AK Parti olarak kültür ve sanat çevreleriyle daha yoğun iş birliği ve buluşmalar gerçekleştirmek için sürekli plan ve projeler üretiyoruz. Sizlerin de bildiği gibi sayısız tiyatro salonu açtık, birçok salonu ihya edip modern bir görünümle yeniden açtık, açmaya da devam edeceğiz.”

rn

KABAKTEPE: “SANATKARLARIMIZLA İFTİHAR EDİYORUM”

rn

Türkiye’de her alanda olduğu gibi tiyatro alanında her türlü zorluklara ve imkansızlıklara rağmen işini büyük bir özveriyle icra eden çok sanat emekçisi var. Hepsiyle iftihar ediyoruz. Bütün tiyatro emekçilerimizin ve tiyatro severlerin 27 Mart Dünya Tiyatro Gününü tebrik ediyor, ruh ve gönül dünyamızı besleyen ve güzelleştiren sanatçılarımıza şükranlarımı sunuyor, sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir hayat diliyorum. Ve bir tiyatro üstadının sözlerinden mülhem diyorum ki; “Çağın baş döndüren değişimlerine, iyiliğe güzelliğe ve estetiğe, hepsinden önemlisi hayata ve insana seyirci kalmak istemiyorsak, “seyirci” olalım.”