Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Pendik'te Toplu Açılış Töreninde Konuştu
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Çamçeşme Mahallesi Marmara Caddesi’nde düzenlenen ve toplam yatırım bedeli 4 milyar lirayı aşan Pendik Toplu Açılış Töreni’ne katılarak vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, törenindeki konuşmasına Ramazan ayını tebrik ederek başladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yaralılara acil şifa dileğinde bulundu.
Deprem bölgesinde şu anda enkazın kaldırıldığını, en yakın zamanda konutları bitirerek hak edenlere teslim etme gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Buradan, afetle mücadele eden vatandaşlarımızla birlikte ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı savunan Filistinli kardeşlerimize de dua ediyoruz. Buradan bir damla suya, bir kuru ekmeğe muhtaç bir şekilde ramazanı geçiren Yemenli kardeşlerimize dua ediyoruz. Buradan her türlü ayrımcılığa ve baskıya rağmen inançlarına sahip çıkan gurbetçilerimize dua ediyorum” diye konuştu.
Tören alanındaki bir kişinin seccade göstermesi üzerine Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Seccadeyi gösteriyor da seccadeyi niçin gösterdiğini anlıyorum. Sevgili kızlarımız, siz kıblenizi biliyorsunuz ama kıbleyi bilmeyenler tabii ki seccadeye ayakkabıyla basar ama bunlara asıl kıblenin neresi olduğunu 14 Mayıs’ta siz bildireceksiniz” ifadelerini kullandı.
“PENDİK BİZE SAHİP ÇIKAN, BİZİ DAİMA BAĞRINA BASAN BİR İLÇEMİZ”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kendilerinin dertleri olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: “Fakat istismarla bu yollarda dolaşanlar, istismarla sağa sola savrulanlar bilmezler ki inşallah 14 Mayıs’ta gereken dersi benim milletim onlara verecektir. Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Afrika’dan Asya’ya kalbi bizimle çarpan tüm gönül dostlarımıza dua ediyoruz. Rabb’imizden bu Ramazan-ı Şerif’in coğrafyamızdaki zulüm, açlık, afet ve savaşlar sebebiyle buruk geçirdiğimiz son ramazan olmasına dua ediyoruz. Kardeşlerim bugün bir kez daha Pendik’te bulunmanın bahtiyarlığı içindeyim. Bugün bir kez daha Pendik’in vefalı, yürekli, mert, kadirşinas insanlarıyla kucaklaşmanın sevinci içindeyim. Biz, tüm ilçeleriyle İstanbul’u bir başka seviyoruz. Özellikle Pendik’i bambaşka seviyoruz. Pendik, bize sahip çıkan, bizi daima bağrına basan bir ilçemiz. Pendik, aynı zamanda millî iradenin kalesi olan da bir ilçemiz. Bilhassa şu an toplandığımız meydanın bizim için çok ayrı bir anlamı ve önemi var. Hani hep diyorum ya ah şu meydanların bir dili olsa da konuşsa. İşte bu meydan mücadelemizin de muhabbetimizin de bizzat şahidi olan bir meydan. İşte şu muhteşem katılım buraya gelene kadar caddenin sağında solundaki vatandaşlarımın ilgi ve alakası neyin ne olduğunu açıkça gösteriyor. Sordum, emniyete dedim ki ‘Bugünkü bu törene katılım ne?’ Aldığım cevap şu: ‘50 bin.’ Yürüyoruz. ‘Yürüyecek bu millet arkandan’ diyorlar.”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Pendik’teki meydanın, Pendiklilerle kurdukları güçlü gönül bağının timsali olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994’te Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak, gece gündüz demeden İstanbul’u adeta mahalle mahalle dolaştığını belirterek, “Daha önce kapısı hiç çalınmamış, hiç uğranılmamış, elinden hiç tutulmamış bölgeleri tek tek ziyaret ediyoruz. İstanbul’un çeperlerinden başlayarak, bu aziz şehri tamamıyla bağrımıza basıyoruz. Bu ziyaretimizin birinde, Fevzi Çakmak Mahallesi’ne, İhsan dayının kahvehanesine de geldik. Yaşıyorsa selam, ölmüşse Allah rahmet eylesin. Amacımız, mahalle sakinlerine selam vermek, kucaklaşmak, hasbihal etmekti. Fakat ilçedeki diğer vatandaşlarımızın da yoğun ilgisiyle bir anda kahvenin önü miting alanına dönüştü” diye konuştu.
O gece Pendiklilerin şahsına gösterdiği hasbi sevgiyi hiçbir zaman unutamadığını anlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerin şöyle sürdürdü: “Aynı şekilde ziyaret ettiğimiz mahallelerin susuzluğunu, çamur, çukur yollarını, her gün dinamitlerin patlatıldığı taş ocaklarını da hiç unutamadık. Bakımsızlığın, hizmetsizliğin pençesinde kıvranan o eski İstanbul’u, o eski Pendik’i de asla unutamadım. İstanbul’u ve Pendik’i bu eski kötü günlerine döndürmemek için hep canla başla çalıştık. Yaptığımız yatırımlarla ilçemizin ve şehrimizin çehresini değiştirdik. O gün adeta kaderine terk edilmiş olan mahallelerimiz, bugün yollarıyla parklarıyla yeşil alanlarıyla spor tesisleriyle kültürel ve sosyal imkânlarıyla göz dolduruyor. Bugün değişik bir Pendik var. Bundan 29 sene önce Erol Kaya kardeşimle başlattığımız Pendik hizmet yolculuğumuzu bugün de Ahmet Cin kardeşimizle devam ettiriyoruz. Hizmet bayrağını, Salih Kenan Şahin’den devralan Ahmet Cin kardeşimiz çalışmalarıyla yürüttüğü projelerle 94 ruhunu hâlen devam ettiriyor. Pendik’e hizmet eden, ilçeye emek veren herkesten Allah razı olsun. “
“TOPLAM 168 AYRI YATIRIMI BUGÜN HİZMETE SUNUYORUZ”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bugün hizmet ve eser siyasetine yeni halkalar eklediklerine vurgu yaparak, meydandaki katılımın ilçeye kazandırdıkları projelerin açılış heyecanını en güzel şekilde gösterdiğini anlattı.
Yeni nesil yaşam merkezinden, gençlik kamplarına, kütüphanelerden cemevlerine, ek binalarına, kentsel dönüşüm projelerinden spor tesislerine, yollardan meydanlara, çarşılara, kafelere, konaklara, pazarlara kadar toplam 168 ayrı yatırımı bugün resmen hizmete sunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açılışını yaptığımız, güncel rakamla bu yatırımların bedeli ne biliyor musunuz? 4 milyar lirayı aşan tüm bu eserlerin Pendik’e hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bir haberi paylaşmak istediğine dikkati çekerek şöyle devam etti: “Orta ve Dumlupınar mahalleleri kentsel dönüşüm projesini, 142 bin 600 metrekare alanda hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda 1316 hak sahibi vatandaşımızla anlaştık, rızalarını aldık. İnşallah toplamda 1747 konut ve 281 dükkândan oluşan projemizin ihalesini önümüzdeki hafta yapacağız. Şimdiden hak sahibi Pendikli vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Belediyemizin bir taraftan ilçemizi daha bayındır hâle getirirken, diğer taraftan da deprem bölgesinde yaptığı hizmetleri takdirle karşılıyorum. 6 Şubat’tan beri Pendik Belediyemiz deprem bölgesinde 40 araç, 320 personel ve 1860 gönüllüyle bölgeye hizmet veriyor. Belediyemiz 200 tırdan fazla yardım malzemesini bölgeye sevk etti. Günlük 8 bin kişiye sıcak yemek hazırlayan Pendik Belediyesi, Antakya’da şehir temizlik hizmetlerini de ifa ediyor. Allah kendilerinden razı olsun.”
“7 İLDE GÖREVLENDİRDİĞİMİZ 250 BELEDİYE CANSİPARANE BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYOR”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, depremden en fazla zarar gören 7 ilde görevlendirdikleri toplam 250 belediyenin cansiperane bir şekilde çalıştığını söyledi.
Harap olanın, hasar görenin, yıkılanın, çökenin, kullanılmaz hâle gelenin yerine çok daha iyisini yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “El birliği, güç birliği içinde yaralarımızı süratle sarıyoruz, saracağız. İnşallah bu zor günleri de atlatacak, 85 milyon gönül gönüle hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz. Kardeşlerim, sevgili Pendikliler büyükşehir belediye başkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanımız olarak on yıllardır sizlere hizmet ediyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, meydanda vatandaşların açtığı bir pankarta dikkati çekerek, “Bak bak bak neler yazmışlar oraya. ‘Bay bay Kemal, iyi adam, hoş adam, dahası boş adam. Batırır bu ülkeyi, bir kadın beş adam. Pendik Güneysulular.’ Ula bunlar benim hemşehrimdur. Türkiye büyüsün, Türkiye güçlensin, milletimiz hak ettiği hayat standardına kavuşsun diye ter döküyoruz. Bugüne kadar ne yaptıysak sizler için yaptık. Pendik’le birlikte 85 milyonun huzuru ve esenliği için yaptık. Sizin onay vermediğiniz, sizin tasvip etmediğiniz, bizi size karşı mahcup edecek hiçbir adım atmadık. Gizlimiz, saklımız yok. 1994 yılından bu yana karnemiz ortadadır. “ değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Kardeşlerim, bu kardeşiniz size neyi anlatsın?” ifadelerini kullandı. “Bay bay Kemal’in ne olduğunu biliyorsunuz, öyle mi?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kardeşiniz İstanbul’a belediye başkanı oldu mu? İstanbul’a belediye başkanı olduğu zaman çöp, çukur, çamur muydu İstanbul? Bu İstanbul’u pırıl pırıl hâle biz getirdik mi? Biz o zaman İstanbul’u CHP’den almadık mı? Bu bay bay Kemal aday oldu, biliyorsunuz. Aday olduğu zaman Kağıthane’yi sordular. Ne dedi? ‘Kağıttepe’ dedi. Hatırlayın. Aynı gafları şimdi de yapıyor mu? Bundan bırakın belediye başkanı olmayı, bu ülkeye Cumhurbaşkanı olmaz. Şimdi ne yaptılar? 6’lı masa dediler, 7’li masa dediler, hâlâ anlaşamadılar. Şimdi bakalım yarın listelerinde kimler çıkacak?” değerlendirmesini yaptı.
Kendilerinin milletten aldıkları güçle eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda, dış politikada dünyaya mesajlarını verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığımız konuşmalarla dünyaya mesajımızı verdik mi? Tam Birleşmiş Milletlerin karşısına Türk Evi’ni diktik mi? Kaç kat biliyor musunuz? 32 kat, oraya Türk Evi’ni diktik. Öyle bu iş lafla olmuyor. Lafla peynir gemisi yürümüyor. İcraat, icraat. Türk’e dedik burası yakışır ve tam Birleşmiş Milletlerin karşısına Türk Evi’ni diktik. Göreve geldik, eğitimde ne hâldeydik, biliyorsunuz. 76 tane üniversitemiz vardı, şimdi 208 tane üniversitemiz var. 81 vilayetin tamamında var. Çünkü dedik ki ‘Üniversitesi olmayan il kalmayacak.’ Şimdi 81 vilayetimizin 81’inde de var mı, var. Benim Muşlu kardeşim, niye Muş’tan çıksın da İstanbul’a gelsin? O da üniversitesini Muş’ta okusun. Iğdırlı, Iğdır’da okusun. Aynı şekilde Ağrılı, Ağrı’da okusun. Bütün bunları yaptık mı? Hepsini yaptık. Ve şimdi benim oralardaki yavrularım, evlatlarım ta oralardan çıkıp Ankara’ya, İstanbul’a gelmiyor. Artık profesörlerimiz, doçentlerimiz oralara gidiyor. Bu, modern bir ülkenin ayak sesleridir.”
SAĞLIK YATIRIMLARI
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 6 bin 100 kilometre bölünmüş yolu, 28 bin kilometreye çıkardıklarını söyledi. Bunun, modern ülkenin ve Türkiye’nin bir durumu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaç tane havalimanı vardı? Ah kardeşlerim, 26 tane, 27 tane havalimanı vardı. Şimdi 57 tane havalimanımız var. Türkiye’nin neresine gidersen git uçakla gidiyorsun. Ondan sonra uçaktan inip yarım saatte, 45 dakikada evine gidiyorsun. Bunları biz yaptık. ‘Yaparsa AK Parti yapar.’ dendi, yaptık” dedi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sağlık hizmetlerinde şehir hastanelerini yaptıklarına değinerek, Kovid-19 sürecinde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesini yaptıklarını, bu modern hastanenin dünyayla yarıştığını bildirdi.
“Biz bu Kovid’de süratle iki tane şehir hastanesi daha yapacağız” dediklerini aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda 3 ayda en modern şekilde, 1006 yataklı Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesini yaptıklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, her şeyiyle, ameliyathaneleriyle bütün sağlık donanımıyla Anadolu Yakası’nda Sancaktepe’ye de şehir hastanesi yaptıklarını dile getirdi.
İstanbul’un 3 şehir hastanesine sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Ama yetmez dedik, Göztepe’de yaptık. Aynı şekilde Pendik’te yaptık. Niye? Benim vatandaşım sağlık noktasında bir sıkıntı yaşamasın istedik. Devam ediyoruz, yine yapacağız. Ve ulaşımda attığımız adımlar, uluslararası camiada attığımız adımlar, dedik ki bitmez, yola devam” diye konuştu.
Çeyrek asrı geçen bu süreçte şehir ile ülkeye kazandırdıklarının ortada olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Elbette bu dönemde yapmak isteyip de irademizi aşan sebepler dolayısıyla yapamadıklarımız da oldu. Ama gayretlerimize Pendik şahittir. Emeklerimize, çabalarımıza İstanbul şahittir. Ülkemiz için verdiğimiz samimi mücadeleye 85 milyonun tamamı şahittir. Allah’a dayanıp, saye sarılıp, hikmete ram olmak, eser ve hizmet siyasetimizi kararlılıkla sürdürüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“HER ALANDA PARMAKLA GÖSTERİLEN BİR TÜRKİYE İNŞA ETMEK İÇİN ÇABA HARCIYORUZ”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yüzyılın felaketiyle sarsıldıkları bu zor günlerin üstesinden, milletçe asrın dayanışmasını sergileyip hep birlikte geldiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Cumhur İttifakı ile 7’li kumar masası arasındaki vizyon ve gündem farkını sizler de görüyorsunuz. Bizim tek gündemimiz var; ülkemize yeni eserler kazandırmak. Bizim tek gayemiz; vatandaşlarımızın refah ve esenliğini sağlamaktır. Bizim amacımız dün ve bugün İstanbul’u yeni yatırımlarla buluşturmaktır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık mı? Marmaray’ı yaptık mı? Avrasya Tüneli’ni yaptık mı? Yetmez. Osmangazi’yi yaptık mı? Bay bay Kemal, sen ne anlarsın bu işlerden ya? 11 tane büyükşehir belediyeniz var. Bulundukları yerlerde ne yaptılar ya bir anlat. Bir anlat da bilelim. Yok, yapamazlar. Evvelallah, biz bugüne kadar yaptık ve yapacağız. Bizim ihtiyaçları gidermenin, sorunlara kalıcı çözümler bulmanın peşinde olduğumuzu dünya alem biliyor. Biz vatan topraklarının dört bir köşesini hastanelerle, metrolarla, yollarla, okullarla, hızlı tren hatlarıyla bir gergef gibi işlemenin derdindeyiz. Dün Çam Sakura’ya ne yaptık? Raylı sistemi yaptık. Evvelallah. Daha da yapacağız. Buraya da biliyorsunuz havalimanına kadar raylı sistemi yaptık mı? Yaptık. Savunma sanayisi güçlü, altyapısı sağlam, her alanda parmakla gösterilen bir Türkiye inşa etmek için çaba harcıyoruz. Savunma sanayinde artık İHA’larımız var mı? SİHA’larımız var mı? Akıncı’mız var mı? Yetmez. Kızılelma’mız var mı?”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Teknofest’in yakında büyük bir gösteriye hazırlandığını belirtti. Karşısında Teknofest gençliği gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknofest gençliği olarak inşallah 14 Mayıs’ta destan yazacağınıza inanıyorum. Ekonomik durumu ne olursa olsun her bir vatandaşımızın dünyadaki en iyi imkânlara sahip olması gerektiğine inanıyoruz. Bakın, biz göreve geldiğimizde, yani 20 yıl önce kişi başına millî gelir neydi? 2 bin 500 dolar. Şimdi ne oldu? 10 bin 600 dolar oldu. Nereden nereye?” dedi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sadece son birkaç haftada milletin gurur hanesine yazılacak pek çok eseri ve reformu ülkeye kazandırdıklarını dile getirerek, şunları söyledi: “Geçen hafta Bağcılar’da toplam tutarı 3 milyar 412 milyon lira olan 97 kalem projeyi hizmete sunduk. Dün Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi-Kayaşehir metro hattını büyük bir coşkuyla açtık. Emeklilikte yaşı bekleyen 2 milyon 250 bin insanımızın talebini karşıladık. Verdik mi paraları? Verdik. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya, emeklilerimizin bayram ikramiyelerini ise 2 bin liraya yükselttik mi? Stratejik ürünlerimizden bor madeninin katma değerini 300 kat arttıracak Bor Karbür Üretim Tesisimizin açılışını yaptık mı? Millî muharip uçağımızı, Hürjet’i hangardan çıkardık. Değerli kardeşlerim, Irak üzerinden ülkemizi Körfez bölgesine bağlayacak kalkınma yolunun imzasını Irak Başbakanı ile beraber attık mı?”
“20 BİNİN ÜZERİNDE TOGG’U KURA İLE BELİRLENEN VATANDAŞLARIMIZA TESLİM EDECEĞİZ”
Deprem bölgesindeki şehirleri defaatle ziyaret ederek, oradaki vatandaşlarla hemhal olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 78 bin konut ve köy evinin ihalesini yaparak inşaat sürecini başlattıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu hafta, 60 yıllık hayalleri olan yerli ve millî elektrikli araç Togg’u yollara uğurladıklarını hatırlatarak, “Beğendiniz mi? Güzel olmuş mu? Yıllardır eksikliğini çektiğimiz, Türkiye’nin üretim gücüyle bağdaşmayan bir sanayi hamlesini daha gerçeğe dönüştürdük. İnşallah bir sene içerisinde 20 binin üzerinde Togg’u kura ile belirlenen vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bir sene içerisinde 319 bin deprem konutu ve köy evini bitirerek depremzedeleri yeni yuvalarına kavuşturacaklarını ifade etti.
“ARTIK TÜRKİYE’NİN UÇAK GEMİSİ DE VAR”
Togg’un yollarda olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kardeşime de bir Togg gönderdik, teslim ettik. Şimdi bir tane de inşallah kardeşlerim, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev kardeşimize gönderiyoruz. Durmak yok, yola devam. Sizlerle çalışmaya, aynen devam. Diğer tarafta biliyorsunuz 7 oyunculu bir kumar masası var. Peki, kumar masasının gündeminde ne var? Onların gündeminde sadece kavga var, çekişme var, didişme var. Altlarına birer kırmızı plakalı araç çekme derdi var. Şimdi, hazır mısınız? Coşkulu musunuz? Pendik’ten tüm İstanbul duymalı. Ama yarın ne yapıyoruz biliyor musunuz? Yarın inşallah burada, Tuzla’da uçak gemimizi, Silahlı Kuvvetlerimize teslim ediyoruz ve bu uçak gemimizin teslim törenine inşallah İHA’larımız, SİHA’larımız ona iniş yapacaklar. Yarın oradayız. Artık Türkiye’nin uçak gemisi de var.”
Konuşması sırasında “Yaparsa” diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a alandakiler, “Erdoğan yapar” şeklinde yanıt verdi. Kendisinin hazır olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz de hazır mısınız? Çok gür sedayla; Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iyi olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Ben sizleri Allah için seviyorum. Ama burada kaldı 32 gün. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Sandıkları 14 Mayıs’ta patlatmaya var mıyız? Kalın sağlıcakla” ifadelerini kullandı.
Tören, Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve beraberindekilerin birlikte kurdele kesmesiyle sona erdi.