İBB’ye bağlı Tepeören Sahipsiz Hayvan Bakımevi bünyesinde çukura atılmış yüzlerce kedi ve köpek cesetleriyle ilgili İl Başkan Yardımcımız Cahit Altunay basın açıklaması yaptı. Altunay, “Adalarda atların hesabını veremeyenler bugün can dostlarımıza yönelik bu yapılan olayları da görmezden geliyorlar. Seçim öncesi ‘İstanbul tüm canlıların yaşam alanı olacak diyenler, İstanbul’u tüm canlılara mezar ettiler. İBB’nin ihmaller zincirine yeni kurbanlar vermemek için tüm hayvanseverleri birlikte mücadeleye davet ediyorum. Can dostlarımızın haklarını birlikte savunalım.” dedi.

İBB’ye bağlı Tepeören Sahipsiz Hayvan Bakımevi bünyesinde çukura atılmış yüzlerce kedi ve köpek cesedi tespit edildi. Kimisi yakılmış kimisinin ise bazı uzuvları kesilmiş vaziyetteki hayvanların günlerdir üzeri açık bir şekilde bırakıldığı öğrenildi. İBB’nin vicdanları sızlatan ihmalini yerinde incelemek için Çevre, Şehir ve Kültür’den Sorumlu İl Başkan Yardımcımız Cahit Altunay olay yerine gitti.

“KAYBOLAN ATLARDAN SONRA ŞİMDİ DE ÖLDÜRÜLEN KEDİ VE KÖPEKLER”

İncelemelerinin ardından basın açıklaması yapan Altunay, “İstanbul'da kısa bir zaman içerisinde adalardaki atlardan sonra şimdi can dostlarımızla ilgili ortaya çıkan dehşet verici görüntüler bizleri derinden yaralamıştır. Adalarda atların hesabını veremeyenler bugün can dostlarımıza yönelik bu yapılan olayları da görmezden geliyorlar. Ne yazık ki bize ulaşan haberlere göre oradaki gömü olayları içler acısı bir tabloyu gösteriyor. Ayağı kırık kedi, köpekler, yaralı halde hendeklere atılan hayvanlar… Ne acı ki poşet içerisinde yakılmış hayvanlar mı görmek istersiniz. İnsanın tüyleri ürperiyor.” dedi.

“İBB BAŞKANI İHMALİ İTİRAF ETTİ”

İBB Başkanının sosyal medyadan yaptığı açıklama ile adeta ihmali itiraf ettiğini vurgulayan Altunay, “İBB Başkanı İmamoğlu'nun 'hayvan bakımevimizde ölen hayvanlar' diye başlaması bu vahşeti kabul ettiğinin en büyük göstergesidir. Nasıl oluyor da dünyanın teknik donanımı, altyapısı ve büyüklüğü bakımından 2. büyük barınağı olan bu tesiste bu görüntülere sahne oluyoruz. Hayvanları Koruma Kanunu belediyelere büyük yükümlülük yüklemiştir. İnsanların en fazla güveneceği alanlar olarak belirlenmiştir. Küçük ilçelerin bakamadıkları hayvanları buralara teslim etmeleri istenmiştir. Bu katliam, insanların güvenini sarsmış ve umutlarını kırmıştır.” diye konuştu.

“VATANDAŞLAR DA İBB’DEN ŞİKAYETÇİ”

Bazı vatandaşların, tedavi olması için teslim ettikleri hayvanlardan bir daha haber alamadıklarını söylediğini belirten Altunay, “Sosyal medyada paylaşımlarda, 'Yaralı verdiğim hayvanımı alamadım.', 'Bacağı kırık diye götürdüm ve maalesef cevap alamadım.', 'Öldü, kayboldu ve bulamadık.' ifadelerine hep şahit oluyoruz. Oysa böyle mükemmel bir tesiste bu acı olayların yaşanmaması gerekir. Her şeye bir kılıf bulabilirsiniz, bu dehşet verici gömü olayları ne demek ya? Nasıl oluyor da hendekler kazıp yüzlerce hayvanı üst üste buraya bırakabiliyorsunuz? Bu nasıl büyük bir vahşet. Böylesine acı bir olayı bu kadar insana yaşatma hakkınız var mı? Hayvan bir candır, onun korunması, gözetilmesi ve yaşam hakkının tanınması insanlığın en büyük görevidir. Allahu Teala buyuruyor ki; 'Hayvanlar sessiz varlıklardır. Onlara yapılan bu zulme karşı şimdi sessiz kalırlar ama öbür alemde konuşacaklar.' Hiç mi vicdanlar sızlamıyor anlamış değiliz.”

“HALİHAZIRDAKİ TESİSLERİ DAHİ İŞLETMEKTEN ACİZSİNİZ”

Çukura atılmış bazı hayvanlarda yanıkların olduğunu hatırlatan Altunay, “Tekrar sormak istiyorum: Bu hayvanlar yakılarak mı bu gömü alanına getirildi? Neyin izlerini kapatmak istiyorsunuz? Atlarda olduğu gibi bu duyarsızlık devam edecek mi? İstanbul her 6 ayda bir bu acı olayları duyacak mı? Seçimde Sayın Başkan 'İstanbul canlıların yuvası olacaktır.' diyen sizdiniz. Biz yuva diye teslim ettiklerimize mezar olacağını bilemedik. Yeni bakımevleri açmanızı beklemiyoruz.  Ancak halihazırdaki tesisleri dahi işletmekten acizsiniz.”

“HAYVANSEVER DERNEKLERİNİ SORUMLULUĞA DAVET EDİYORUM”

Hayvansever derneklerine çağrı yapan Altunay, “Sayısız çevre vakıfları, dernekler, hayvanseverler ve bunun üzerine oluşan oluşumlar var. Neredeyiz? Dünya görüşü ne olursa olsun, hayat anlayışı nasıl olursa olsun, hiçbir siyasi kazanım düşünmeden söylüyorum. Lütfen hangisi yaparsa yapsın, bunun üzerine gidelim. Bunu A veya B belediyesi olarak ayırmıyoruz. Bu dehşet verici görüntüler ve vahşet olayları kabul edilemez. Onun için isteğimiz şudur, 16 milyonun yönetimini defalarca dilinize doladınız. 'Ben 16 milyonun başkanıyım.' dediniz. Mesele 16 milyonu yönetmek değil, mesele 16 milyonla dertlenmektir. Onların sevdiklerine saygı duymaktır. Buna inanıyoruz. İdare zafiyeti başka olayları da beraberinde getirir. Dün atlarla ilgili cevap veremediler, bugün bu can dostlarımızla ilgili cevap veremediler, yarın neyi yaşayacağımızı bilemiyoruz. AK Parti İl Başkanlığı olarak bu yaşanan olayları şiddetle kınıyoruz ve tekrarını asla bir daha görmek istemiyoruz. Toplu bir şekilde de hareket ederek inşallah daha güzel bir İstanbul'a çok daha büyük hedeflere birlikte ulaşmak istiyoruz.”